2. ÜNİTE: DNA VE GENETİK KOD

8. Sınıf Fen Bilimleri Dersi Ünitelerin Konu Özetleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
admin
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 372
Kayıt: 15 May 2019, 11:08
Konum: Kocaeli
İletişim:

2. ÜNİTE: DNA VE GENETİK KOD

Mesaj gönderen admin »

BÖLÜMLER
1. DNA VE GENETİK KOD
2. KALITIM
3. MUTASYON VE MODİFİKASYON
4. ADAPTASYON
5. BİYOTEKNOLOJİ


1. BÖLÜM: DNA VE GENETİK KOD

Anahtar Kavramlar
— DNA
— Nükleotid
— Gen
— Kromozom
— DNA’nın eşlenmesi


Neler Öğreneceksiniz?
Bu bölümü tamamladığınızda DNA, nükleotid, gen, kromozom kavramlarını açıklayacak, bu kavramlar arasında ilişki kuracak, DNA’nın yapısını model üstünde gösterecek, DNA’nın kendini nasıl eşlediğini ifade edeceksiniz.


DNA Nedir?

Dünya’da yaklaşık 7,5 milyar insan yaşamaktadır. Bu insanların hiçbiri tam olarak birbirinin aynısı değildir. Bunun nedeni insan hücrelerinde bulunan ve DNA (deoksiribo nükleik asit) adı verilen kalıtım maddesinin farklı olmasıdır. DNA genel olarak hücre çekirdeğinde bulunur. Hücrenin yönetim ve kontrol merkezidir. Nüfus cüzdanlarında bir kişinin adı, soyadı, doğum tarihi gibi kişisel bilgileri yer alır. Nüfus cüzdanına bakarak o kişinin ailevi ve kişisel bilgilerine ulaşılabilir. DNA bu bakımdan vücudun nüfus cüzdanı gibi düşünülebilir. DNA, incelenerek kişinin anne ve babası, taşıdığı kalıtsal hastalıklar vb. özellikler belirlenebilir. Çünkü DNA, vücut tipinden saç rengine, parmak uzunluğundan çeşitli hastalıklara kadar birçok bilginin kayıtlı olduğu birimdir.

DNA, nükleotid adı verilen küçük birimlerden oluşur. Her nükleotid; şeker, fosfat ve azotlu organik bazdan meydana gelir. DNA’da 4 çeşit azotlu organik baz bulunur. Bunlar “adenin, guanin, sitozin ve timin”dir. Nükleotidler, içerdikleri bu azotlu organik bazların isimlerine göre adlandırılır. Aşağıda bazların, şeker ve fosfatın simgeleri ile nükleotidin yapısı ifade edilmiştir.
Resim

Nükleotidler çeşitli sayı ve sırada dizilerek genleri oluşturur. Tüm kalıtsal bilgiler DNA üzerindeki genlerde şifrelenmiş olarak kayıtlıdır. Her genin şifresi birbirinden farklıdır. Nükleotidlerin sayı ve sıra bakımından dizilişi değiştikçe ifade edilen genin özelliği de değişir. Buna bağlı olarak çok sayıda gen çeşitliliği oluşur. Örneğin gen çeşitliliği sonucunda mavi, yeşil, ela, kahverengi gibi göz renkleri oluşabilir.
Resim

DNA, hücre bölünmesi sırasında kısalıp kalınlaşır ve etrafı özel bir protein kılıfla kaplanır. Bu hâldeki DNA’ya kromozom adı verilir. Kromozom sayısı canlı türlerinde farklılık gösterebilir ancak aynı türe ait canlılar arasında kromozom sayısı değişmez. Örneğin insanda 46, moli balığında 46, ayçiçeğinde 34, köpekte 78, eğrelti otunda 500 kromozom vardır. Bu sayılardan da anlaşılacağı üzere canlıların kromozom sayıları ile gelişmişlik dereceleri arasında bir orantı yoktur. Farklı iki canlının kromozom sayısı aynı olabilir.

Nükleotidler bir araya gelerek genleri, genler bir araya gelerek DNA’yı oluşturur. DNA ise kromozom içinde yer alır. Nükleotid, gen, DNA ve kromozom arasındaki ilişkiyi aşağıdaki görselden yararlanarak kavrayabilirsiniz.
Resim

DNA’nın Yapısı ve Eşlenmesi

Hücre için yaşamsal tüm bilgilerin kaydedildiği bir ansiklopedi gibi olan DNA, içerdiği tüm bilgilere karşın gözle görülemeyecek kadar küçük bir moleküldür.
Bir yangın merdiveninin basamakları üst üste dizilerek sarmal bir yapı oluşturur. DNA da tıpkı dönen bir yangın merdiveni gibi sarmal yapıdadır. Aşağıdaki modelde görüldüğü gibi DNA iki zincirden oluşur. DNA’nın karşılıklı zincirleri üzerinde nükleotidler dizili durumdadır. Bir zincirdeki her nükleotidin karşısındaki zincirde ona uyumlu bir nükleotid bulunur. Örneğin adenin nükleotidinin karşısına her zaman timin nükleotidi, sitozin nükleotidinin karşısına her zaman guanin nükleotidi gelmelidir. Karşılıklı iki nükleotidin yan yana gelmesiyle zincirler arasında bağ kurulur.
Resim

DNA’nın büyüklüğü ve taşıdığı özellikler canlıdan canlıya değişiklik gösterebilir. Ancak yapısındaki temel kısımlar her DNA molekülünde aynıdır. Farklı DNA’lar arasında değişkenlik gösteren; nükleotidlerin sayısı, sırası ve çeşitleridir. Vücudunuzda her gün binlerce yeni hücre üretilir.

DNA, hücrenin yönetim ve kontrol merkezi olduğu ve genleri taşıdığı için her hücrede bulunmak zorundadır. Bu nedenle yeni hücreler oluşmadan önce DNA kendini eşleyerek sayısını 2 katına çıkarır. Böylece yeni hücre oluşumu tamamlandığında DNA, her hücreye eşit miktarda aktarılır. DNA’nın kendini nasıl eşlediği aşağıdaki görselde ifade edilmiştir.
Resim

DNA eşlenirken bazı aksaklıklar görülebilir. Bir nükleotidin karşısına yanlış nükleotid yerleşmesi ya da nükleotid yerleşmemesi gibi hatalar onarılabilir. Ancak DNA ipliğinin her iki tarafında nükleotid olmaması gibi hatalar onarılamaz.
Resim

2. BÖLÜM: KALITIM

Anahtar Kavramlar
— Gen
— Genotip
— Fenotip
— Saf döl
— Melez döl
— Baskın
— Çekinik
— Cinsiyet
— Akraba evliliği
— Çaprazlama


Neler Öğreneceksiniz?
Bu bölümü tamamladığınızda kalıtımla ilgili kavramları tanımlayacak, tek karakter çaprazlamalarıyla ilgili problemler çözecek, akraba evliliğinin genetik sonuçlarını tartışacaksınız.

Kalıtım ve Kalıtımla İlgili Kavramlar

İnsanlar, uzun yıllar boyunca canlıların neden benzer ve farklı özelliklere sahip olduğunu merak etmiş ve bu konuyla ilgili araştırmalar yapmışlardır. Gregor Mendel (Gıregor Mendel), bu konuyu araştıranlardan biridir. Mendel, çalışmaları sonucunda insanlık için çok önemli bazı bilgilere ulaşmıştır.

Mendel, dişi ve erkek bireylerin taşıdığı özelliklere ait bilgilerin tohum aracılığıyla bir sonraki döle aktarıldığını düşünüyordu. Bu bilgilere faktör adını verdi. Faktörlerin canlılar üzerindeki etkisini ve nasıl aktarıldığını incelemek için bezelye bitkisini kullandı. Mendel’in bezelye bitkisini seçmesinde bezelyenin çabuk büyümesi, kolay yetiştirilmesi etkili olmuştur. Bezelyede tohum rengi, tohum şekli, çiçek rengi, çiçeğin konumu, boy uzunluğu gibi incelenecek faktör sayısının çok olması bu seçimde etkili olmuştur.
Mendel, yıllar boyunca farklı canlılarla çeşitli deneyler yaptı. Bu deneyler sırasında canlılara zarar vermemek için çok çaba harcadı. Mendel’in yaptığı deneylerden biri bezelyelerin tohum renkleriyle ilgiliydi.

Mendel, sarı tohumlu bitkilerin çiçeklerini kendi aralarında tozlaştırdı. Oluşan bezelyelerin hepsinin sarı olmasını beklerken bazılarının yeşil renkli olduğunu gördü. Bunun üzerine oluşan sarı bezelyeleri kendileriyle tozlaştırdı. Tamamen sarı bezelye elde edene kadar bu işlemi tekrarladı. Yeşil bezelyeleri de kendileriyle tozlaştırdı. Ancak bu işlemi uzun süre tekrarlamadı. Çünkü yeşil bezelyelerin çaprazlanması sonucu her seferinde sadece yeşil bezelye oluşuyordu. Mendel tozlaşmaları sonucu elde ettiği bu bitkilere saf döl (arı döl) adını verdi.

Resim

Mendel elde ettiği saf döl yeşil ve sarı renkli bezelyeleri birbiriyle tozlaştırdı. Çaprazlama adı verilen bu olay sonucunda oluşan bezelyelerin hepsi sarı renkteydi. Bu bitkilere melez döl adını verdi. Çalışmasının bir sonraki aşamasında Mendel, melez dölleri birbirleriyle çaprazladı. Yeni oluşan bu döllerden 3/4’ü sarı, 1/4’ü yeşil renkliydi. Mendel melez bitkilerin hem sarı hem de yeşil renk tohum faktörünü taşıdığını düşündü. Bu faktörlerden birinin dişi, diğerinin erkek bireyden geldiği sonucuna ulaştı.

Resim

Canlılar, sahip oldukları özelliklere ait bilgileri DNA üzerindeki genlerinde taşır. Derinizin rengi, kirpiklerinizin uzunluğu, parmaklarınızın şekli gibi özelliklerin her biri genler tarafından belirlenir. Hücrelerinizde binlerce gen bulunur. Genler, harflerle sembolize edilir. Genler hakkında araştırmalar devam etmektedir. Genleri araştıran bilim dalına genetik ya da kalıtım adı verilir.

Resim

Canlıların sahip olduğu gen yapısına genotip; genotip ve çevresel etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan özelliklere ise fenotip adı verilir. Genotipte yer alan her genin özelliği fenotipte görülmeyebilir. Bu genlere çekinik gen adı verilir. Fenotipte etkisi direkt olarak görülen genler baskın genlerdir. Çekinik genler küçük harfle, baskın genler büyük harfle gösterilir.
A → baskın
a → çekinik

Genotipte iki çekinik veya iki baskın gen yan yana olduğunda bu genlere homozigot gen (saf döl), bir baskın bir çekinik gen yan yana olduğunda ise bunlara heterozigot gen (melez döl) adı verilir. Baskın bir gen homozigot ya da heterozigot durumda olduğunda fenotipte etkisini gösterir. Çekinik bir gen ise sadece homozigot durumdayken taşıdığı özelliği fenotipte gösterir. Bu durumu aşağıdaki bezelye örneği üzerinde inceleyebilirsiniz.
Resim

Bezelyelerde görülen karakter aktarım şekli diğer canlılarda da benzerlik gösterir. Dil yuvarlama, göz rengi, kıvırcık ya da düz saçlı olma gibi özelliklerin aktarımı tıpkı bezelyelerdeki gibi gerçekleşir. Dişi ve erkek bireylerin vücut yapıları arasında bazı farklılıklar vardır. Bunun nedeninin dişi ve erkek bireylerin farklı eşey kromozomlar taşıması olduğunu biliyor muydunuz? Dişilerin taşıdıkları eşey kromozomları XX, erkeklerin ise XY şeklindedir. Döllenme sırasında anne ve babadan gelen birer eşey kromozomu yan yana gelerek yavrunun cinsiyetini belirler. Acaba insanlarda doğacak bir bireyin kız ya da erkek olma ihtimali nedir?

Resim
Cinsiyet kromozomunun aktarılması sırasında dişiden sadece X kromozomu aktarılırken erkekten X veya Y kromozomunun aktarıldığı dikkatinizi çekti mi? Buna bağlı olarak çocuğun cinsiyetinin anneden değil babadan gelen eşey kromozomu ile belirlendiği sonucuna ulaşabilirsiniz.

Akraba evliliği

Genler sadece saç rengi, boy uzunluğu, burun şekli gibi özellikleri değil bazı hastalıkları da taşır. Genlerle taşınan ve dölden döle aktarılabilen hastalıklara kalıtsal hastalıklar adı verilir. Bunlardan bazıları baskın, bazıları çekinik genlerle taşınır.

Hastalık geni taşımalarına rağmen bazı insanlar hasta olmayabilir. Hem sağlam gene hem hastalık genine sahip olan bu bireylere taşıyıcı adı verilir. Hastalık, kalıtsal olarak aktarılıyorsa bireyin akrabalarının çoğu taşıyıcı olabilir. Akraba evliliği yapanlarda taşıyıcı bireylerin yan yana gelmesi ve hasta birey oluşturması ihtimali oldukça yüksektir.

Akrabalık derecesi arttıkça hastalığın ortaya çıkma ihtimali o kadar artar. Akraba olmayan iki bireyin aynı hastalık genini taşıma ve hasta birey oluşturma olasılığı ise daha düşüktür. Bir toplumun sağlıklı bireylerden oluşması için herkes akraba evliliği konusunda bilgilendirilmelidir.


3.BÖLÜM: MUTASYON VE MODİFİKASYON

Anahtar Kavramlar
— Mutasyon
— Modifikasyon


Neler Öğreneceksiniz?
Bu bölümü tamamladığınızda mutasyon ve modifikasyonu örneklerle açıklayacak, ikisi arasındaki farklarla ilgili çıkarımlarda bulunacaksınız.

Mutasyon Nedir?

Çevresel olayların bazıları, canlıların hem dış görünüşünü hem genetik yapısını etkileyebilir. Çevresel etkilerle canlının DNA’sında meydana gelen değişimlere mutasyon adı verilir. Üreme hücrelerinde görülen mutasyon kalıtsal iken vücut hücrelerinde görülen mutasyon kalıtsal değildir.

İnsanlarda görülen altı parmaklılık, down sendromu, insanda ve bazı hayvanlarda görülen saç, kaş, kirpik gibi yapıların beyaz olması olarak bilinen albinoluk, kaplumbağalarda görülen iki başlılık da mutasyon sonucu ortaya çıkan diğer durumlardır.
Resim


Modifikasyon Nedir?
Çuha bitkisinin çiçeğinde sıcaklığın etkisiyle bir değişim meydana gelir. Çiçek 30-35 °C’ta beyaz, 15-20 °C’ta kırmızı renkli olur. Bu değişimin nedeni sizce nedir?
Resim

Çevresel etkenlerin bazıları genlerin yapısını değil, genlerin fenotip üzerine etkisini değiştirir. Sadece dış görünüşü etkileyen ve kalıtsal olmayan bu değişimlere modifikasyon adı verilir. Yazın güneşin altında fazla kaldığınızda teninizin rengi koyulaşır. Genetik yapınız değişmediği için ten renginiz daha sonra normale döner.

Ağırlık kaldırarak antrenman yapan sporcunun kol kasları bir süre sonra güçlenir. Bu durum modifikasyona örnektir. Genlerin işleyişinin değişmesi sonucu gerçekleşen bu durum kalıtsal değildir.

İyi beslenen bir tavşan düzgün gelişim gösterirken iyi beslenmeyenin yeterince gelişememesi, 16 °C’luk sıcaklıkta duran sirke sineği larvalarının kanatlarının düz, 25°C’luk sıcaklıkta kıvrık olması, bir kovandaki arı larvalarından arı sütü ve bal ile beslenenlerin kraliçe arı, polenle beslenenlerin işçi arı olması da modifikasyona örnektir.
Resim

Mutasyon ve Modifikasyon Arasındaki Farklar
Mutasyon ve modifikasyon çeşitli etkenler sonucu canlıda değişikliğe neden olması bakımından benzerlik gösterir. Ancak verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere ikisi arasında önemli farklar bulunmaktadır. Bu farklar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.
Resim

4.BÖLÜM: ADAPTASYON

Anahtar Kavramlar
— Adaptasyon
— Doğal seçilim
— Varyasyon


Neler Öğreneceksiniz?
Bu bölümü tamamladığınızda adaptasyon, doğal seçilim ve varyasyonu kavrayacak, yaşadığınız çevreyi gözlemleyerek bunlara örnekler vereceksiniz.

Adaptasyon Nedir?

Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için bulundukları ortama uyum sağlamak zorundadır. Canlıların yaşadıkları ortama uyum sağlamalarına adaptasyon adı verilir. Adaptasyonlar yıllar içinde geliştirilen ve kalıtsal olan özelliklerdir.

Kaktüs, suyun az bulunduğu ortamda yaşayabilen bir bitkidir. Bu nedenle su kaybını önlemesi ve suyu depo etmesi gerekir. Kalın ve dar yüzeyli yaprakları sayesinde kaktüs bu ortama uyum sağlamıştır. Ayrıca köklerinde su depo edebilme özelliğine sahiptir. Kaktüsün bu özellikleri adaptasyon örneğidir.
Foklar ve mors ayıları, kutuplardaki yaşam koşullarına uyum sağlamak için bir adaptasyon geliştirerek derilerinin altında kalın bir yağ tabakası depo eder. Böylece soğuk havaya karşı vücudunu korumuş olurlar.

Resim

Bazı canlılar, derilerinin rengini değiştirerek bulundukları ortama uyum sağlar. Böylece düşmanlarından korunabilir. Bukalemun, bu şekilde adaptasyon geliştiren canlılardan biridir. Bukalemun bu özelliğini yavrularına da aktarabilir.

Kurbağaların sinek yakalamak için dillerinin uzun olması, fillerin kulaklarının büyük olması, nemli bölgede yaşayan bitkilerin yapraklarının geniş yüzeyli olması bu canlıların geliştirdiği adaptasyonlardan bazılarıdır.

İnsanlar sıcak havalarda genellikle açık renkli ve ince kıyafetler, soğuk havalarda ise koyu renkli ve kalın kıyafetler giymeyi tercih eder. Aynı yerde yaşayan insanların giysilerinin birbirleriyle benzerlik gösterdiği gibi canlıların adaptasyonları da benzerlik gösterebilir. Bir yaşam alanında farklı türlerde pek çok canlı bulunur. Buradaki farklı organizmalar, yaşanılan ortamın koşulları aynı olduğu için birbiriyle benzer adaptasyonlar geliştirir.


Canlılar hayatta kalabilmek için çevreleriyle ve birbirleriyle sürekli mücadele eder. Bu mücadele sonunda yaşadığı ortama uyum sağlayabilen canlılar yaşamlarını sürdürürken uyum sağlayamayanlar yaşamını devam ettiremez. Buna doğal seçilim adı verilir. Doğal seçilim kendiliğinden ve yavaş yavaş gerçekleşir. Böylece yeni nesiller, uyum yeteneği gelişmiş daha güçlü canlılardan oluşur.
Resim
Doğal seçilim sonucu hayatta kalan bireyler, taşıdıkları özellikleri gelecek nesillere aktarmışlardır. Bu nedenle günümüze kadar gelebilen canlılar, atalarından farklı bazı özellikler taşırlar. Böylece tür içinde çeşitlilik yani varyasyon oluşur. Örneğin iki tilkiden soğuk bölgelerde yaşayanın kulakları kısa ve burnu küçük; sıcak bölgelerde yaşayanın ise kulakları daha uzun ve burnu daha büyüktür. Benzer şekilde kutupta yaşayan ayılar beyaz, ormanda yaşayan boz ayılar ise kahverengi kıl rengine sahiptir.


5. BÖLÜM: BİYOTEKNOLOJİ

Anahtar Kavramlar
— Genetik mühendisliği
— Yapay seçilim
 Biyoteknoloji



Neler Öğreneceksiniz?
Bu bölümü tamamladığınızda genetik mühendisliği ile biyoteknolojiyi ilişkilendirecek, biyoteknolojik uygulamaların insanlık için yararlarını ve zararlarını tartışacak, gelecekteki genetik mühendisliğinin ve biyoteknoloji uygulamalarının neler olabileceğini tahmin edebilecekmisiniz.

Biyoteknoloji
Teknolojinin günlük hayattaki birçok uygulaması sonucu robotlar, navigasyon cihazları ve akıllı telefonlar geliştirilmiştir. Teknolojinin biyoloji üzerindeki uygulamaları ise biyoteknoloji olarak adlandırılır.
Biyoteknolojik uygulamalar genetik mühendisleri tarafından gerçekleştirilir. Genetik mühendisleri, genlerle ilgili detaylı çalışmalar yaparak elde ettikleri sonuçları mühendislik bilgileriyle birleştiren kişilerdir.


Gen Tedavisi
Genetik mühendisliğinin uygulamalarından biri gen tedavisidir. Bu yöntemle hücredeki eksik ya da hatalı genlerin işlevini üstlenecek yeni genlerin hücreye aktarılması hedeflenmektedir. Hastalığa neden olan genlerin düzeltilmesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Örneğin akciğer kanseri oluşmasını engellediği düşünülen bir gen bulundu ve bu genin kansere neden olan proteinin parçalanmasında daha hızlı ve etkili olduğu saptandı. Bu araştırmanın kanserin diğer türlerinin tedavisi için yapılan çalışmalara da yardımcı olacağı düşünülmektedir.

Resim


Islah
İnsanlar tarafından daha verimli bitki ve hayvan ırklarının elde edilmesi ıslah çalışması olarak adlandırılır. Bu yöntemde istenmeyen özellikler yapay seçilim yapılarak ayıklanıp istenilen amaca yönelik olanların bir araya getirilmesi sağlanır. İnsanlar, aynı türün farklı özelliklerine sahip bireylerini çaprazlayarak, çeşitli özellikler bakımından atalarına göre daha üstün yavrular elde etmişlerdir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı canlıların genleri kullanılarak ıslah çalışmaları yapılabilmektedir. Örneğin sıcak ortamda yetişen bir çilek bitkisine soğuğa direnç gösteren bir canlının bazı genleri aktarılarak soğuğa dirençli çilekler elde edilebilmiştir. Ayrıca zor ve olumsuz koşullara dayanıklı, kaliteli besinler ıslah çalışmaları sayesinde üretilebilmektedir.

Klonlama
Bir tek bireyden alınan hücrenin çoğaltılarak ana bireyle tamamen aynı genetik yapıda yeni birey oluşturulması işlemine klonlama denir. Klonlama sayesinde yapay organlar üretilmesi ve organ nakli bekleyen hastaların sağlığına kavuşması hedeflenmektedir. Bu yöntem geliştirilerek günümüzde bir canlının hücresindeki DNA’nın tamamı kopyalanabilmiştir. Bilim insanları, Dolly (Doli) adını verdikleri bir koyunu bu şekilde elde etmiştir. Aşağıda bir koyunun klonlanması açıklanmıştır.
Resim

Aşılama
Aşılama, hastalık etkeni olan bir mikrobun zayıflatılarak veya öldürülerek vücuda verilmesi işlemidir. Bu sayede vücut, verilen mikrobu tanır ve ona karşı savunma elemanı oluşturur. Böylece hastalık etkeniyle karşılaştığında onunla kolayca savaşabilir. Günümüzde birçok hastalığı önlemek için aşılama uygulanmaktadır. Hepatit B, kızamık, zatürre aşılama yoluyla önlenebilen hastalıklardandır. Aşılama yönteminin gelişmesiyle mikroorganizmanın tamamı değil sadece genleri aşıya katılabilmektedir.
Bu uygulamada dokulara, mikrop veya vücut için yabancı protein genlerini taşıyan DNA vektörleri (taşıyıcıları) yerleştirilir. Bu şekilde hazırlanmış hücrelerde üretilen maddeler ile bağışıklık sağlanması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda modern genetik mühendisliği ve biyoteknoloji uygulamaları sonucu kişinin genetik yapısına uygun aşı üretilmesi hedeflenmektedir.

Gen aktarımı
Genetik mühendisleri, bakterileri kullanarak bir canlıya ait geni başka bir canlıya aktarmayı ve genin sayısını artırmayı başarmışlardır. Örneğin gen aktarımı sayesinde bakterilerin insülin hormonu üretmesi sağlanmış ve bu hormon, şeker hastalığının tedavisinde kullanılmıştır. Genetik alanında yapılan bu tür çalışmalar ile genetik hastalıkların tedavi edilmesi mümkün olabilecektir.
Resim


Ünite Sonu Değerlendirme Soruları

A. Aşağıdaki bilgiler doğru ise yay ayraç içine “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
1) (....) Mutasyonların tamamı kalıtsaldır.
2) (....) DNA eşlenirken oluşan bazı hatalar onarılabilir.
3) (....) Baskın ve çekinik genler bir arada bulunuyorsa fenotipte baskın genin etkisi görülür.
4) (....) Modifikasyon canlının genetik yapısını etkiler.
5) (....) Adaptasyon zamanla geliştirilir.
6) (....) Doğal seçilim sonucu ortam şartlarına uyum sağlayamayan bireyler oluşur.

B. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorularda doğru seçeneği işaretleyiniz.
1) Sağlam olmalarına rağmen X hastalığının genini taşıyan iki bireyin çocuklarında bu hastalığın görülme olasılığı nedir?
A) %25
B) %50
C) %75
D) %100

2) İlk çocuğu kız olan bir ailenin ikinci çocuklarının da kız olma ihtimali nedir?
A) %100
B) %50
C) %25
D) %0

3) Aşağıdaki seçeneklerden hangisi mutasyona örnek verilebilir?
A) DNA’nın bir kısmının kopması
B) DNA’nın kendini eşlemesi
C) Çevresel koşullara göre çuha çiçeğinin renginin değişmesi
D) Halterle ilgilenen bir sporcunun kaslarının gelişmesi

4)
I. Radyasyon
II. Zehirli gazlar
III. Tarım ilaçları

Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri mutasyona neden olabilir?
A) Yalnız I
B) I ve II
C) Yalnız II
D) I, II ve III

5) Himalaya tavşanı ayak, burun, kulak ve kuyruğu siyah; gövdesi beyaz renkli bir tavşandır. Bu tavşanın sırtındaki tüyler tıraşlanıp buraya buz torbası bağlandığında yeni çıkan tüylerin siyah olduğu gözlemlenmiştir. Bu siyah tüyler tıraşlanıp tavşana herhangi bir etkide bulunulmadığında ise tüylerin beyaz çıktığı fark edilmiştir.
Yukarıdaki bilgilere göre Himalaya tavşanındaki bu değişimin nedeni ne olabilir?
A) Mutasyon
B) Modifikasyon
C) Adaptasyon
D) Doğal seçilim

6) İki heterozigot gen çaprazlandığında aşağıdaki genotiplerden hangisi veya hangileri oluşabilir?
I. Homozigot baskın
II. Homozigot çekinik
III. Heterozigot baskın
A) Yalnız I
B) I ve II
C) II ve III
D) I, II ve III

7) Mutasyon ve modifikasyon arasındaki farkları araştıran bir öğrenci aşağıdaki soruların hangisine yanıt aramalıdır?
I. Değişim etkeni kalıtsal olabiliyor mu?
II. Değişim etkeni ortadan kalktığında canlı eski hâline geri dönebiliyor mu?
III. Canlının genetik yapısında bir değişime neden oluyor mu?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve III
D) I, II ve III

8) DNA eşlenirken gerçekleşen olaylar aşağıda verilmiştir:
I. Nükleotid oluşması
II. Nükleotidlerin karşılıklı gelmesi
III. DNA’nın uç kısımlarından açılması
IV. Yeni zincirler oluşması
Bu olayların sıralaması nasıl olmalıdır?
A) I-II-III-IV
B) II-I-IV-III
C) III-I-II-IV
D) IV-III-I-II


LGS ÖRNEK SORULARI ÇÖZMEK İÇİN TIKLAYIN > https://www.kavramaca.com/forum/viewtop ... =150&t=126
Cevapla

“8. Sınıf Fen Bilimleri Konu Özetleri” sayfasına dön